<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d15707815\x26blogName\x3dzagrep+radyosu\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://bilalinkahvesi.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://bilalinkahvesi.blogspot.com/\x26vt\x3d7397791410799957178', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Perşembe, Ekim 13, 2005

COMPERATIVE < SUPERLATIVE

İstiklal'in tam ortasında gibi hissediyorum kendimi internetteyken, ya da Ankara metrosunun Karanfil çıkışında. Yani oralarda ne kadar yakınsam istediğim kıyafeti almaya, istediğim yemeği yemeye, burada da o kadar yakınım istediğim bilgiye, belgeye ulaşmaya...
Düşündükçe farkediyorum ki, çok şey de alıp götürmüyor değil hani. Mesela TDK sözlüğünü ya da Britannica'yı en son ne zaman elime aldım, hatırlamıyorum. Yıllar geçti "istediğim şarkı radyoda çalarsa kaçırmayayım" diyerek saatlerce başında beklediğim günlerin üzerinden. Şimdiki gibi indireyim, bıkana kadar dinleyeyim lüksü yoktu tabi. İnternetin büyüyüp, dünyanın küçüldüğünü görmek, başlarda hayret weriyordu -ki bu hayret zamanla yerini korkuya bırakmıştır-. Şimdilerde ise hayal kırıklığı...
Tam bu anda bir "word verification" yapmak istiyorum yorum yazma lütfunda bulunacak arkadaşlara; adsl harfleriyle başlarsak yoruma (ya da bitirirsek), istatistiğini tutabiliriz aklımdaki tezin. Dewam edelim kaldığımız yerden:
"Madem öyle, kullanma o zaman" denilebilir tabii. Ama teknolojiye tamamen sırt çewirmek de akıllıca gelmiyor. Yani hem İstiklal'i, hem Karanfil'i sewiyorum ama ara sıra da olsa köyüme gitmek istiyorum. Marketten değil, kümesten almak istiyorum yumurtayı. Dutu ağacından, domatesi yatağından almak istiyorum. Yatmak istiyorum derenin kenarındaki cewiz ağacının gölgesinde. Yalnız ağaç. Yalnız ben. Dingin, sakin...
Tabii ki artıları eksileri tartışılabilir bir konu. Sonuç olarak kesin bir hükme warmak da olanaksız. "Hadi gel köyümüze geri dönelim" durumu değil yani. Şöyle bir geri çekilip, ikisinin de warlığının farkına warmak heralde.
Ya da bunun gibi bişey işte...

Yorumlarınız:

Anonymous Adsız yazdı...

valla bilal dalmışsın derin konulara bunların üzerine bir bardak soğuk su iç yada yüzünü yıka hayata devam et bu kadar derinde düşünmeyi de bırak hayat bu ne zaman ne olacağını bilemezsin

14 Ekim, 2005  
Blogger psychedelicpink yazdı...

Gitme dürtüsü seni de sardı demek
:D
Hoş geldin melankoli klübüne. Geç otur :))

15 Ekim, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Bakınız tezim 2de 2 gidiyor :)

15 Ekim, 2005  
Blogger :..: yazdı...

hadi gel köyümüze dönelim durumu olmadığı kesin ancak uzun süreli bir eletrik kesintisi bile internet denen şeyin benim için ne menem bir bağımlılık olduğunu göstermeye yetiyor.. hoşnut olunmayacak tarafı bu belki de, bu derece bağımlı olmak bir makineye.

15 Ekim, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

3te 3 oldu :)
Durum wahimleşiyor

15 Ekim, 2005  
Blogger psychedelicpink yazdı...

Durdurun dünyayı inecek var!
:P

15 Ekim, 2005  
Blogger mer yazdı...

tedavi için ;

radyo açılır. akla bi şarkı getirilir. ve beklenilir.
hadi bakalım...eski günleri yad et biraz. düzelirsin.

16 Ekim, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa