<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d15707815\x26blogName\x3dzagrep+radyosu\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLACK\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://bilalinkahvesi.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://bilalinkahvesi.blogspot.com/\x26vt\x3d7397791410799957178', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script>

Perşembe, Eylül 29, 2005

DE JA WU

Yorgunluktan herhal...

Yorumlarınız:

Blogger Gamzeli yazdı...

fazlamı yoruluyorunuz?

30 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Yep, kimi zaman fazla yorulunuyorum ;)

30 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Yok be renkli. diyalogdaki "hoşgeldin" e takıldım. yani senin yazıdaki

03 Ekim, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

o şeref bana ait hamza hoşgeldin, şeker enerjiyi depoladım ama çabuk bitecek gibi...

03 Ekim, 2005  
Anonymous Adsız yazdı...

Webmaster cok tesekkurler...

Selamlar Neslihan

23 Kasım, 2010  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

DE JA WU

Yorgunluktan herhal...

Pazartesi, Eylül 26, 2005

FLAŞ FLAŞ

Geçtiğimiz pazar günü Ankara, tarihin en büyük protesto gösterilerinden birine ew sahipliği yaptı.http://xboxfm.sitemynet.com/radyo.html frekansından yayın yapan XBOX fm çalışanları için yapılan yürüyüş yaklaşık 83000 kişinin katılımıyla adeta göwde gösterisine dönüştü. Hitit heykelinden başlayan yürüyüş, TBMM girişine kadar dewam etti. Basın sözcüsü Tuuba Linikin'Park(11); "Haklıyız kazanacağız" dedi.

Bit Haber Acansı ;)


Radyo sahibi olan Hüseyin PARLAK(32) yürüyüş sırasında bir çiğ köfte salonunda muhabirlerimizin sorularını yanıtladı.
Çalışanların sosyal haklarının kısıtlandığı yönündeki sorulara cewap weren H.PARLAK(38); "Gardaşım bunlar azınan yetinmezler. Maksat polenük yaratmak" dedi. Dinleyici istekleri için ise "Radiyonun koncüktürü bellidir, ben fantaasi adamıyım. Başka türlü müzik dinlemek isteyen warsa radyomuza gelmesin" dedi. "Tekno, rak neyin bize ters" açıklamasıyla dewam eden H.PARLAK(46), "Hele gawur müzüğü isteyenlere nedemeli, hep o sayemde ekmek yiyenlerin başının altından çıkıyo bunlar. Gardaşım adam bize söwüyomu ben nerden bileyim? Zaten rengi bozuk"açıklamasıyla kafaları karıştırdı.
Aslı ile olan ilişkisinin magazin programlarında işlendiği konusuna cewap weren H.PARLAK(52)"Yaw bunlar deli saçması, bu sorular beni 20 yıl yaşlandırıyor. Hem Aslıynan da dolaşırım, fotokopisiynen de kime ne? hahahohoho ?!?!" diyerek kafaları birkez daha karıştırmayı başardı...

Billy_The_Kid (BHA)-İskenderun

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

:)) Bu yakında ölür o zaman yürümekten kurtuluruz. Mirası da haczederler zaten. Alırız yakında ben ümitliyim :D

27 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

EŞSİZ YAYINCI

11 Eylül saldırılarının yıl dönümünde Atv'de yayınlanacağı, internet ve gazeteler aracılığıyla bildirilen Fahrenheit 9/11 adlı belgesel/film i izlemek üzere söylenen saatte (23.30) TV karşısındaki yerimi aldım. Yaklaşık 1 saatlik bir gecikme sonrası yayına bir film girdi ama o da ne? Resmen üçüncü sınıf bir Amerikan macera filmi. Tabii ne olduğunu anlayamadım, kendim we o satte kadar beklemiş olan tüm izleyiciler adına Atv kanalına aramayı görew bildim. Karşıdan cewap weren bayanın söylediğine göre "teknik bir aksaklık" olmuş.
Şimdi benim söylemek istediğim; kardeşim milleti enayi yerine koymak mıdır yayıncılık anlayışı? Bayana "altyazı" diye bişey olduğunu, en azından bu şekilde o saate kadar ekran başında bekleyen biz "enayileri" uyarabilecekleri fikrini söylediğimde, özrü kabahatinden büyük bir cewap geldi; "yetkililer gelince bildireceğim". Yani ben gecenin bir yarısı elimi kesmişim we acil serwise gitmişim, görewli mesai saatine kadar beklememi söylüyor.
Benim olanlardan anladığım şudur ki;"Bağımsız yayıncılık diye birşey yok, sindik, yayınlayamadık" bu da canımı acıtıyor.
Gittim CDsini aldım. Hemde korsan. Hadi buyrun bunu da engelleyin bakalım.
Aynı kanalda "Aliye" dizisini izleyen arkadaşlara sesleniyorum. Bu yayıncılık anlayışıyla belkide Nejat İŞLER oynatılmıyodur dizide. Bulmuşlardır bir dublör, kimbilir??;)

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Şimdi Nejat'a bişey söylenmiş galiba, ben burda birşeyler söyleme ihtiyacını hissettim.

Nejat'ın bir ropörtajında "eğer o dizide oynamasaydım izlemezdim" dediğini okumuştum. İdealinin sinema olduğundan fakat dizilerle iyi para yapıldığından bahsediyordu. Ben kendisi ne yapsa kanal gözetmeden izleyeceğim için bana fark etmez :D

Najat İşler'i Seviyoruz!

Yayıncılık anlayışına gelince de; iyi medya diye bişiy yok. İzlememek lazım da işte...

26 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Cuma, Eylül 23, 2005

ASPARAGAS

Webstat da baktım aynen şöyle idi;

zenci

Resimden anladığım kadarıyla;yanımdaki site de Tuubanın heralde.
Bu seferki asparagas deil. Aynen böyleydi.

Yorumlarınız:

Blogger :..: yazdı...

:))))

tuuuba burayı görünce olacakları bekliyorum, gözlerim kapalı;-)

24 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Pazartesi, Eylül 19, 2005

EBEYİM

Pınar -- Gurme
Bir oyun daha gelmiş. Pink kardeş yuwarlamış buralara kadar. O zaman werelim takip ettiklerimizi & sewdiklerimizi (benim listem kilo sırasına göre)

110 + kg
XBOX -- Tam bir karışım; Ümit Usta&Sylwester

110-40 kg
Psychedelic Pink -- Siyah dünyanın pembe kızı...
Mercan -- Yaz tatili, Kış tatili, eee bahar geldi....
Şekerpare -- 18 ayak uclarıma...
La panse -- Dijital entellektüelimiz
Duygu -- Turkish 911
Mandalina -- Soyut çalışan fotoğrafçımız

40 - kg
Tuğba -- Alemin tornawidalı "Dayı" sı

Al sana Panse, Al sana Tuğba we al sana Mandalina...Ebesiniz

Yorumlarınız:

Blogger yutghjlk yazdı...

sensin dayı :p :D

19 Eylül, 2005  
Blogger psychedelicpink yazdı...

Sylwester kedi olan Sylwester mı? :D

Şekerpareninki süper "20 göbeeme" :))

19 Eylül, 2005  
Blogger :..: yazdı...

şekerpareninki benim de favorim olmuştur böyle biline:))

msn'de de söyledim orjinal cevapları ile öne çıkan bir sobelemece oldu bu. oysaki pink ilk gördüğünde "amaan" demişti:-P

19 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Tuğba;
Tamam dayılık bende kalsın
Pink;
Bi kedi gördüm sanki
Şekerpare;
Ayak ucların 16 oldu
Panse;
Senin cewaplarını da bekliyoruz immediately

19 Eylül, 2005  
Blogger mer yazdı...

yaz tatili de bitti kış tatili de... işte geldim burdayım şükürler olsun... :)

20 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Sen bayaa uzaktan arıyon. Kapat, ben dönücem sana sonra

21 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

bu yabancı arkadaş üzerine alınmış galiba, senden bahsedilmedi burda hadi başka bloga, hadi bakimm :)

bir gün soyut fotoğrafcılıktan aile fotoğrafçılığına terfi edeceğim.
sizin aileye beleş tabi:))

21 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Eywallah mandalina saolasın. Eksik olma...Yalnız ben çok koyu çıkıyorum fotoğraflarda, sen icabına bakarsın artık :)

21 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

hallederiz, teknoloji diye birşey var çok şükür :)))

21 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Cuma, Eylül 16, 2005

INTERESTING, AMAZING ;)

Yine blog araştırmalarım sonucu ewli olanların tanışma maceralarını okudum, durumdan wafize çıkardım kendime(zaten bu konuda üstüme yoktur). Olay aynen şööle oldu;
Sene '97 we mewsim bahar. Tabii olarak hayatımda yenilik arıyorum. Çay bahçesinde simit satarak para kazanmaya çalışıken "O" geliyor. "Simit yemek istiyorum ama param yok" diyor. Ben de centilmenliğimi dewreye sokup eğer benimle çay içerse simit werebileceğimi söylüyorum. "Sapık" deyip gidiyor we ben arkadan "Sensin sapık" diyorum. Geri dönüyor we oturup simit-çay olayına giriyoruz. Kanıtsa Kanıt.
Yine birgün milk shake istediğini söylüyor we gidiyoruz McDonald's a. O milk shake ini alıyor, kenara çekiliyor. Eee bende de para yok. Görewli bana bir maske weriyor we akşama kadar oradaki bankta oturmamı söylüyor. Mecburen o günümü Mc amca için çalışarak harcıyorum. Kanıt-2.
Aradan yıllar geçiyor we gözümü açıyorum. Yıl '03 olmuş we benim üzerimde damatlık, discodayız. Karşımda gelinlikli biri. Duwağı açıyorum o da ne? "İnanılmaz bir rüya!!!". Önce duwağı, sonra gözlerimi kapatıyorum ki; Allahım bitmesin bu rüya...
Böyle bişeydi sanırım...

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Ooo Allah bozmasın zagrep kardeşim. Bu rüya hiç bitmesin ;)

16 Eylül, 2005  
Blogger :..: yazdı...

Allahım bitmesin bitmesin bu rüya
Sonunda evlilik olsun
Nolur uyandırma

İşte aynen böyle:-)))

İçten bir maşallah da benden;-) Ama bu sefer oklavayla olmasa bile eline ne geçerse onunla kovalar herhalde Pınar seni;-)

16 Eylül, 2005  
Blogger pınar yazdı...

alla alla böylemi olmuştu ya. ben yanlış hatırlıyormuşum demek ki...

17 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Perşembe, Eylül 15, 2005

PATATES YEAH

Duydum ki organizasyon warmış yemek konusunda. Eee yemek we ben, iyi ikili olduğumuza göre geçebiliriz tarife;
Malzemeler;
-Patates
-Patlıcan
-Domates
-Biber
-Soğan
-Bi de tuzluk(dolu olursa iyidir)

resim 160

Efenim bunlardan ne yemeği yapılır demeyiniz; "Yalancı karnıyarık". Kıymasız karnıyarık olmaz tabusunu yıkamıyorsanız tarife geçmeyiniz.
Patlıcanı we patatesi kızartıp , patlıcanın yarılmış olan karnına patatesi dolduruyoruz. Biberi de zewkiniz doğrultusunda düz ya da çapraz olarak yerleştiriyoruz.400 derece fırında 80 dakika bekletiyoruz.

resim 161

Soğanla domatesi de, bir parça marulla salata yapıyoruz ki onlar ziyan olmasın. Afiyet olsun.

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Süpeer! kardeşim seni bloglar aleminin tabu yıkanı ilan etmek istiyorum. Desteğinden ötürü teşekkür ediyor, lezzetli tariflerinin devamını bekliyorum :))))

16 Eylül, 2005  
Blogger :..: yazdı...

Ellerine sağlık:) Sen "yeah" organizasyonlarının bir numaralı ferdisin artık:))) Sensiz organizasyon düşünebilmek mümkün değil:-P

Allahım ne güldüm ya:-)))

16 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

"400 derece fırında 80 dakika bekletiyoruz."

hehe:) bu rakamalarda bi yanlışlık olmasın.kömür olmaz mı o patlıcan-patates?

16 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Teşekkür ederim arkadaşlar. Afiyet olsun diycem ama mandalinanın yanıldığı konu; dereceyi celcius değil fahrenheit olarak yazdım. Yanlış anlaşılmasın, yemek ziyan olur;)

16 Eylül, 2005  
Anonymous Adsız yazdı...

Ellerinize sağlık harika gözüküyor, tabi gülmekten gözlerimden akan yaşlardan resimleri pek net seçemiyorum :))

23 Eylül, 2005  
Blogger Gamzeli yazdı...

harika yemek tarifi olmuş ... tebrik ederim...Yemede yanında yat tam öğlen saati :)

30 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Çarşamba, Eylül 14, 2005

YAŞASIN OKULUMUZ

Pazartesi günü okulların açıldığını duyunca sewinç içerisinde koşarak okula gittik. Yeni bir dönem başlıyordu. Okulun hawasını tenefüs ettiğimizde ikimizde sewinçten uçacak gibi olduk. Mutluluğumuzu we duyduğumuz heyecanı tarif edebilecek söz bulamıyorum. Ama bu gözlerimizden okunuyordu. Buyrun okuyun; -parlak olan Hüseyin-

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Zavallı siz :))))

O okulun müdürü yok mu kardeşiimmm, bu ne rahatlık!
:D

14 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

şekerpare;
Demek durum o kadar wahim görünüyor ha :(
pink;
zaten müdür war diye ortam böyle:)

14 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

her gün okul olsa havası var bu resimde :))

14 Eylül, 2005  
Blogger :..: yazdı...

Allah sizi bildiği gibi yapsın ne deyim:-))))

14 Eylül, 2005  
Blogger yutghjlk yazdı...

bi de bu sahnenin öğrenci versiyonu var :p. tek kişik koltukta yayılıp uyumaya çalışan:(
fakat düşman güçlerce uyandırılan:(

15 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Pazartesi, Eylül 12, 2005

SOSLU MENEMEN

Yemek tarifi yapan blogların popülaritesi ilgimi çekti. Eee tabiki bugün napcaz o wakit? Buyrun tarifimize geçelim;
Yapacağımız yemek; dometes soslu menemen. "Ama nasıl olur? Yapabilirmiyim? Ölçüyü tutturabilir miyim" diye telaşlanmaya gerek yok. Hepsini sıfırdan anlatıcam. İyi bir aşçı; soğukkanlı ve kendine güweni tam olmalı.
Malzeme olarak;
---Yeteri kadar domates
---Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar soğan we biber
---Belli miktarda tuz we bilimum baharatlar(kimyon, pulbiber, etc.)
---Yumurta (buzdolabında 4 adet kalacak şekilde)
Yapılışını anlatıp sizleri utandırmak istemem. İsteğe bağlı olarak, kaşar rendeleyip üzerine ekebilirsiniz. Ama kaşarı olmayanlı da düşünüyoruz; lor peynir. Onu rendeleyin.
Yarın "portakallı pekin ördeği" yapıcaz. Yalnız 2 eksiğimiz war. Mewsimi olmadığı için portakal we soğuk nedeniyle ekwatora doğru yol alan pekin ördekleri. Ama onların da ikamesini buldum sizler için; meywe olarak muz, asıl olarak da tam mewsimi olan palamut'u kullanıcaz.
Afiyet içerisinde günler dilerim. tekrar buluşmak üzere...

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Bir de fotograf eklemen lazım olmamış bu :D
Ama sen onu da insanların canı çekmesin diye koymamışsındır. Düşünceli blogger :)))

Hadi hayırlısı. Yakında bloglar aleminde yemek blogları arasına girersen şaşırmam. Kolay gelsin...
Bir de Afiyet Olsun.

13 Eylül, 2005  
Blogger yutghjlk yazdı...

efem menemen nası yapılır bana soracaksınız ki ilk deneyimimde bile başarılı olmuş biriyim :P ama bu başarı sadece benim değildi stacer arkadaşlarımda sağolsun :)

neyse menemen günü,patates günü gibi özel günlerin tarihini sevgili şekerpare tutacak diye karar almıştık en son.kayıtlara bakması rica olunur:) :p

13 Eylül, 2005  
Blogger yutghjlk yazdı...

çaycılıktan terfi ediyosun şekerpare. bilgisayar başında bi işe verecem seni;)

13 Eylül, 2005  
Blogger mer yazdı...

amanın... şimdi okudum menemen yazını. içimden
_ay gitsem de yapsam ama annem şimdi ne gerek var der
dedim...
ve annem seslendi..
_geliyorum dedim
gittim... menemen ve annem tam karşımdaydı... afiyetle yedim.(annemi değil menemeni) çok güzel ama fazlasıyla acı olmuştu... daha da arttı yahu iştahım... tüh.. :)

13 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Cumartesi, Eylül 10, 2005

ASLAN YÜREKLİ

Mustafa küçük, yüreği büyüktü. Hep bizimle gezer, bizimle oynardı. Çabuk büyümek istiyordu belliki. Kawgalara bizimle gelir, hiç korkmazdı. Dedimya; Mustafa küçük, yüreği büyüktü.

Gireceğim sınaw için İstanbul'a giderken Bedriye Teyze ile beraber bize eşlik edeceklerini öğrendiğimde çok sewinmiştim. Tabi Mustafa da...

Yol boyunca annesinin kucağında oturdu Mustafa. Kondüktör geldiğinde herkes biletleri uzattı, O dudaklarını. Alt dudağı üsttekini aşmış, gözünü kırpmadan camdan dışarıyı izliyordu. Üzgündü, bileti yoktu. Üzgündü; büyük değildi. Otobüsede bilet atamadı. Yüzündeki ekşi ifadeyle, annesinin elinden tutup bindi otobüse.

Sabah wapura binerken sewindi Mustafa. Sınawda çikolata yemek yerine, Mustafa'nın büyümesini istemiştim çünkü. Dört bilet aldım biri O'na.

Hiç oturmadı, içi içine sığmıyordu. Artık O da büyümüştü. Gözlerini dikmiş elinde tuttuğu bileti izliyordu. Ta ki, an gelip bileti elinden kaçırıncaya kadar. Wapurun arka tarafına uçmaya başlayan biletini yakalamak için koştu. O koşuyor, bilet kaçıyordu. Sonuna gelmişti wapurun. Gözleri doldu. Büyüdüğünün wesikasıydı mawi sulara doğru süzülen. Sahip olmalıydı ona. Henüz yeni kawuşmuşken, wazgeçemezdi "büyük"lüğünden. Wazgeçmedi de...

Girmedim sınawa. Onuda görmedim bir daha. Dedim ya; Mustafa küçük, yüreği büyüktü...

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

o mavi gözlü bir devdi
minnacık bir kadın sevdi

:D

Çok güzel olmuş kardeşim, tebrik ederim. Çok duygusal, çok derin ;)

11 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Eywallah. Derinlik, mesajı alandadır muhakkak

11 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

elinize sağlık...

11 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Afiyet olsun...

12 Eylül, 2005  
Blogger mandalina yazdı...

;)
hakikaten çok güzel bir yazıydı.
bilet sahibi olmak ve büyümek...

12 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Sağolun arkadaşlar

12 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Cuma, Eylül 09, 2005

3-TE-3

Yeni bir oyunda sobelemiş eşim beni. Buyrun üç adet "kızdıran" soru.
1- Abi fullleyim mi?
***Nasıl yani?
2- Bilal Bey biraz görüşebilir miyiz? (Amir)
***Kesin angarya
3- Kart?
***Rölans
Elim xbox we duygu da...

LABUT

BEN: Abi zor bişey yok, şu topu alıp labutları dewireceksin olay bu.
O: Labut ne ki?
BEN: Ya şu karşıda duranlar warya işte onlar. Kaç tane dewirirsen o kadar puan alacaksın.
O: :( Çocuk oyunu yani?
BEN: Yani...
.......
BEN: Abi durr ya!! Tek elle atacaksın.
O: Olur mu ya? Nasıl sağlıyacaz dengeyi?
BEN: Bak şu deliğe bu parmağı, bu deliğe şu parmağı...
O: Tamam, tamam anladık...
......
KIZ: Yaaa!! Napıyosun manyak???
O: Ne diyo bu Bilal?
BEN: Abi kız haklı senin labutların şunlar bak. Gördün mü sen onlara atacaktın.
O: Yapma ya? Arkadaşım kusura bakma istemeden oldu
KIZ: Git Allahını sewersen ya
O: Ne war ki bu kadar kızacak? Gel sen de benim labutlarıma at
KIZ: Yasemin kalk gidelim Allah aşkına çattık walla
O: Biz de gidelim Bilal
BEN: Tamam abi

oki

Bilin bakalım kim O ? :)

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Benim labutun kimliği hakkında bi fikrim var... ama o bunu duymaktan hoşlanır mı bilmem :))))

09 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Walla o hoşlanır da labut bundan hoşlanır mı bilemem :)

09 Eylül, 2005  
Blogger yutghjlk yazdı...

kim o?
cvp bizim hindi olabilirmi? :p :)

"O: Olur mu ya? Nasıl sağlıyacaz dengeyi?"

önce vatandaş vinç ile sabitlenir ve top eline verilir. :p
babama sölüorum hemen bidene vinç tahsis edelim :)

09 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Bidene kesmez....

09 Eylül, 2005  
Blogger yutghjlk yazdı...

tamam buluruz bikaç yerden daha ;)

09 Eylül, 2005  
Blogger Monarch yazdı...

=)))))

cocuk oyunu gibi gozukuyo ama devirmek cok zor=) fred cakmaktas gibi parmaklarin ucunda suzulmek lazim walla:o) ilk deneyimimde sonuncu olmustum zaten ben:P

10 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Çarşamba, Eylül 07, 2005

ÇEMBER

Bugün bir-iki matematiksel/hayatsal problem üzerine düşünüm. Hadi bakalım;
Kendim, hüzün, mutluluk, aşk birbirlerinden we sıfırdan farklı değerler olmak üzere:
Kendim - hüzün = 0, Kendim - mutluluk = 0, Kendim - aşk = 0
Bu ne ya?

Yorumlarınız:

Blogger :..: yazdı...

güzel bir denklem sevdim bunu:)

07 Eylül, 2005  
Blogger psychedelicpink yazdı...

Dostum süper bi denklem olmuş. Yazının altına yapılabilecek muhtemel yorum ;
"Bu matematik bizi kandırıyor hocam" dır. :D

Uzmanlık alanı olanlar bu tarz irrasyonel işlemlerden hazzetmezler. Bırakınız onu. Umursamayınız :P

07 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

ah benim düz mantık dostum ahh :) anlamadıysan olayı açıklarım sana.

08 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Abi seni hayata bağlayan hangisi ise(artık aşk mı olur, hüzün mü olur, mutluluk mu olur bilemem) onu bulursam, çekip alıcam hayatından. Bakalım ne kalacak senden geriye. Öptüm seni :)

08 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

Pazar, Eylül 04, 2005

SÜT KARDEŞ

İnsanların doğuştan gelen eşitliğine inanmayıp, şu an sağ üst köşede görünen ten rengiyle dalga geçen sewgili arkadaşım xbox;
1- Güneşin altında saatlerce kalıp ten rengini değiştirmeye çalışman,
2- Binlerce dolar werip dudaklarını dolgun göstermeye çalışman,
3- Daha uzun olmana rağmen daha yükseğe zıplayamayışın,
dalga geçtiğin ırka doğuştan bahşedilmiş olanlar. Halen bir eşitsizlik war diyor isen; Ewet haklısın. Bir eşitsizlik sözkonusu ;)

Bir de next blog butonu ile ilerleyen we türkçesi olmayan arkadaşlarla karşılaştım. Madem bu iş beynelmilel, onlara da hitap etmek gerekir diye düşündüm. Ancak yeterli derecede yabancı dilim olmadığı için eksiksiz bir arkadaştan translate yapmasını istedim. Tabii ki xbox. Gerçi çewiri bana pek inandırıcı gelmedi ama yeminli bir mütercim olduğunu söyleyince inanmak zorunda kaldım. Eğer ingilizceyse al sana ingilizce. Buyrun çewiriye;
After this point of the post is prepared for the people who cannot speak Turkish(like akrep);
Dear xbox;
There is no difference between black, white or yellow races. These are a few proofs for you;
1- If the weather is cloudy all day, colour of your skin will go on as a chick
2- Your lips are not enough to kiss Angelina Jolie
3- If you can jump 2 feets, i will be waitin' for you at the third feet. As a result; hit u, kick u, beat u. If english, take you english. that's all.

P.S: İşitme engelliler için de bir metin hazırladım. İnşallah onu da radyoda yayınlııcam.

Yorumlarınız:

Blogger :..: yazdı...

yeminli arkadaşımızın ingilizcesine koptum:) helal olsun;-)

05 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

Bu çewiri de bir hile olduğunu anlamıştım zaten

06 Eylül, 2005  
Blogger psychedelicpink yazdı...

Onun edeceği yemin bu kadar olur işte :D
Zencileri sevmeyenden ne hayır beklersin :)))

06 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa

WHY GO?

Elim sende tarzında bir oyun warmış. Eşim beni de kattığından dolayı hemen aklıma gelen top 10 listesini açıklıyorum;
  1. "Niye geldim ki dünyaya" sorusunu "Onun için" cewabına çewirmemi sağlayan kadınla aynı çatı altında yaşayabilmek.
  2. Düştüğümde tek başıma kalkabilmek
  3. Üst üste 3 kez strike yapabilmek
  4. Wirajlara hız limitsiz girip yanımda oturanın yüz ifadesini görmek
  5. Kardeşim
  6. Aynadakine "deli" diye hitap etmek
  7. Geçer not alabiliyorsam, soruların tamamını yanıtlamamak :)

İşe bunlar beni mutlu edenler. Sobeleyeceklerim ise tabii ki xbox we pink.

Kaçar...

Yorumlarınız:

Blogger psychedelicpink yazdı...

Romantik zenci :D
4 ve 6. soruların cevaplarının x box olduğunu sanıyorum :D Gerçi ortada soru falan yok ama olsun o anladı ehehe

04 Eylül, 2005  
Blogger Zagrep_Radyosu yazdı...

xbox;
abi bütün gece bekledim dönmedin
pink; hem romantik hem zenci. Walla ilk defa bir arada gördüm onları :)

05 Eylül, 2005  

Herkes yorum yazsın...

<< Anasayfa